Bebek sahibi olmak isteyen çiftler için bu süreç bazen uzun ve sabır gerektiren bir yolculuk olabiliyor. Ancak tıptaki gelişmeler, bu süreci kolaylaştırarak birçok engelin aşılmasına yardımcı oluyor. Son dönemde tüp bebek tedavisinde öne çıkan yöntemlerden biri olan PRP (trombositten zengin plazma), giderek daha fazla ilgi görüyor. Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Tayfun Kutlu, "Bu umut vadeden hücresel yöntem, özellikle düşük yumurtalık rezervine sahip kadınlar için yeni bir seçenek sunuyor. PRP, hastadan alınan az miktardaki kanın özel işlemlerle hazırlanıp yumurtalıklara enjekte edilmesiyle doku yenilenmesini destekliyor" dedi.
PRP uygulamasında hastadan yaklaşık 10–20 cc kan alınır. Prof. Dr. Kutlu, "PRP, kan hücreleri içinde en çok büyüme faktörü içeren trombositleri kullanır. Alınan kan özel işlemlerle ayrıştırılarak trombositten zengin plazma elde edilir. Yaklaşık yarım saatlik hazırlıktan sonra, ultrason eşliğinde vajinal yoldan yumurtalıklara enjekte edilir. İşlem hafif anestezi altında 15–20 dakika sürer. Daha önce dermatoloji ve ortopedi alanlarında cilt ve kıkırdak yenilenmesinde kullanılan bu yöntem, artık yumurtalık rezervi azalmış hastalarda da tercih edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Yaş Değil Yumurtalık Rezervi Önemli
Yumurtanın olgunlaşma süresi yaklaşık 80 gün olduğundan PRP etkisinin görülmesi için üç ay beklenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kutlu, "İşlem genellikle tek sefer yapılır ve en yüksek etki bu dönemde görülür. Sonuçların 3–6 ay sürdüğü düşünülmektedir. PRP tedavisi yaşa göre değil, yumurtalık rezervine göre değerlendirilir. Örneğin genç yaşta olup rezervi düşük ve tüp bebek tedavisine yeterince yanıt vermeyen hastalar için uygundur. PRP’ye ihtiyaç duyan hastalar genellikle tüp bebek aşamasına gelmiş kabul edilir. Bu nedenle sadece PRP sonrası doğal gebelik beklemek çoğunlukla zaman kaybına yol açar. En etkili dönem olan ilk 3–6 ayda tüp bebek tedavisiyle birlikte uygulanması en doğru yaklaşımdır" dedi.
Deneysel Bir Tedavi Olduğu Unutulmamalı
PRP tedavisinin henüz deneysel bir yöntem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kutlu, "Bazı hastalarda olumlu sonuçlar alınırken bazılarında belirgin fayda görülmeyebilir. Bu nedenle kesin kanıtlanmış bir tedavi olarak değerlendirilmemelidir. Özellikle tüp bebekte en yüksek doz ilaçlara rağmen sadece bir veya iki yumurta elde edilen ve tekrar denemelerde de düşük yumurta sayısı görülen hastalar için uygundur. İlk denemelerde yeterli yumurta ve embriyo elde edilmesine rağmen gebelik sağlanamayan hastalar PRP için uygun aday değildir" diye konuştu.
Olası Yan Etkiler Tüp Bebekle Benzer
Kişinin kendi hücreleri kullanıldığı için olumsuz etkilerinin olmadığını belirten Prof. Dr. Kutlu, "Ancak cerrahi bir işlem olduğu unutulmamalıdır. Tüp bebek uygulamalarında olduğu gibi hastalar işlem öncesi bilgilendirilir ve onay alınır. Teknik olarak benzer olduğundan, kanama, enfeksiyon veya organ ve damar yaralanması gibi riskler her cerrahi işlemde olduğu gibi mümkündür. Fakat deneyimli merkezlerde bu riskler oldukça düşüktür ve elde edilen faydalar risklerden çok daha fazladır" dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı