Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı, önceki yıllarda olduğu gibi büyük bir coşku ve heyecanla devam ediyor. Tarih alanında tanınan Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Tufan Gündüz, Selim Sırrı Paşa Salonu'nda düzenlenen “Kendi Gök Kubbemiz” adlı söyleşide katılımcılarla bir araya geldi. Gündüz, Kırım Savaşı'nın Türk sosyal hayatı için bir devrim niteliğinde olduğunu belirtti.
“TÜRKLER ROMANTİK BİR MİLLETTİR”
Prof. Dr. Tufan Gündüz, “Genellikle Türk tarihindeki büyük olayları, meydan savaşlarını ve büyük sultanları yüksek bir tonla konuşuyoruz. Sanki atalarımız sadece savaşmakla meşguldü gibi bir izlenim oluşuyor. Oysa onlar da günlük yaşamlarını sürdüren ve belirli dönemlerde savaşan insanlardı. Tarihimizde şairlerimiz ve edebiyatçılarımız yetişmiştir. Göktürk kitabelerini ele alalım; ne kadar güçlü bir edebi dille yazılmıştır. Türkler aslında romantik bir millettir. Örneğin Bilge Kağan’ın kitabesinde şöyle der: ‘Kardeşim Kültegin vefat etti. Kendim düşünceye daldım. Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri çevirerek düşünceye daldım.’ Burada düşünmek bir eylem olarak tarif edilirken, ağlamaklı bir şekilde düşünmek edebiyatın başlangıcıdır” ifadelerini kullandı.
KIRIM SAVAŞININ SOSYAL HAYATTAKİ ETKİLERİ
1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı'nın tarih açısından önemli bir sosyal boyutu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gündüz, “Kırım Savaşı sonrası Türk sosyal hayatında büyük bir değişim yaşanmıştır. 1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra ordu yeniden yapılandırılmaya çalışılıyordu ve bu süreç zaman alıyordu. 1853 yılında Rusya ile savaş patlak verince Avusturya, İngiltere, İtalya ve Fransa Osmanlı'nın yanında yer aldı. Böylece Kırım Savaşı, sadece bizim savaşı olmaktan çıkıp Avrupa-Rusya çatışmasına dönüştü. Bu dönemde 1839’da ilan edilen Tanzimat reformları gündemdeydi. Müslümanlar ve gayrimüslimler birçok alanda eşitlenmişti ancak askerlik konusunda henüz bir düzenleme yoktu. Kırım Savaşı ile birlikte gayrimüslimlerin de askerlik yapması fikri ortaya çıktı. Ahmet Cevdet Paşa, ‘Yüzyıllardır imparatorluğun yükünü çeken Türkler artık tükenmek üzere’ diyerek kura usulüyle veya gayrimüslimlerden asker alma konusunun önemine dikkat çekti” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı