Kalp ve damar hastalıkları, dünya çapında her yıl milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Hipertansiyon, diyabet, obezite ve sigara kullanımı gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması, kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı ve Asya Ülkeleri Kalp Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, 29 Eylül Dünya Kalp Günü vesilesiyle kalp hastalıklarında erken tanının önemine ve alınması gereken önlemlere dair bilgiler paylaştı.
Her yıl 29 Eylül, Dünya Kalp Federasyonu tarafından kalp hastalıklarından korunmak amacıyla farkındalık yaratmak için “Dünya Kalp Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu günün teması her yıl değişmekte olup, bu yıl 25. Dünya Kalp Günü’nde “Ritmini Kaçırma” temasıyla kalp sağlığına dikkat çekilmekte ve kalp hastalıklarının önlenmesinin önemi vurgulanmaktadır.
Ölümlerin %40’ı kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl dünya genelinde 20 milyondan fazla kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Türkiye’de ise bu sayı yılda 200 bini aşmaktadır. Kalp ve damar hastalıkları, Türkiye’de en önemli ölüm nedenlerinden biri olmaya devam etmektedir ve tüm ölümlerin yaklaşık %40’ı bu hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Önemli bir gerçek ise, kalp ve damar hastalıklarının %80’inin önlenebilir olmasıdır.
Günümüzde, Türkiye’de insanlar Avrupa ortalamasına göre 5-10 yıl daha erken kalp krizi, kalp yetmezliği ve inme gibi sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu durum, üretken yaş grubunda ciddi sosyo-ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarının yıllık toplam maliyetinin 10 milyar doları geçtiği tahmin edilmektedir. Erken tanı ve önleme programlarıyla bu maliyetin %20-25 oranında azaltılması mümkündür.
Risk faktörlerini hafife almayın!
Kalp hastalıklarının büyük çoğunluğu önlenebilir risk faktörlerinden kaynaklanmaktadır. Erken tanı ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ciddi kalp hastalıklarının önüne geçilebilir.
- Hipertansiyon: Erişkin nüfusun %31’i hipertansiyon hastasıdır, ancak her iki kişiden sadece biri hastalığının farkındadır.
- Obezite: Türkiye, Avrupa’da obezitenin en hızlı arttığı ülkelerden biridir; 15 yaş üzeri nüfusta obezite oranı %32’nin üzerindedir.
- Diyabet: Her 7 yetişkinden biri diyabetlidir ve 2035 yılına kadar diyabetli sayısının %40 artması beklenmektedir.
- Sigara: Erkeklerin %40’ı, kadınların %20’si sigara kullanmaktadır; Türkiye, Avrupa’da en yüksek tüketim oranlarından birine sahiptir.
- Hareketsizlik: Yetişkinlerin %56’sı Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği haftalık fiziksel aktivite düzeyini karşılamamaktadır.
Kalp sağlığını korumak için 8 altın kural
- Kalbinizi düzenli olarak kontrol ettirin.
- Tansiyon, şeker ve kolesterol değerlerinizi düzenli ölçtürün.
- Sağlıklı beslenin; tuz tüketimini azaltın, aşırı yağlı ve şekerli besinlerden uzak durun.
- Haftada en az 5 gün, günde yarım saat yürüyüş yaparak hareket edin.
- Sigara kullanmayın.
- Kalp krizi ve inme belirtilerini asla ihmal etmeyin; bu belirtiler ortaya çıkarsa acilen hastaneye başvurun.
- Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi belirtileri ciddiye alın.
- Her yaşta olsanız da bugünden önlem alın; çünkü her kalp atışı değerlidir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı