Erkek üreme sisteminin önemli bir parçası olan prostat, genç yaşlarda ceviz büyüklüğündedir ancak 50’li yaşlardan sonra erkeklerin yarısından fazlasında büyümeye başlar. Bu büyüme, prostatın idrar yapma ve sperm taşıma gibi görevlerini zorlaştırabilir. Sonuç olarak, erkekler idrar yapma güçlüğü ve cinsel işlev bozuklukları gibi problemler yaşayabilir. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Fatih Yanaral, prostat büyümesi ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Prostat büyümesi cevizden portakala kadar büyüyebilir

Mesane çıkışında yer alan ve idrar kanalı ile üreme kanallarının geçtiği prostat bezi, genç yaşlarda ceviz büyüklüğündedir. Ancak 50-60 yaşlarından itibaren büyümeye başlayan prostat, zamanla portakal büyüklüğüne ulaşabilir. Bu durum, bireyin sosyal yaşamını olumsuz etkiler. 50 yaş üstü erkeklerin yaklaşık yarısında, 80 yaş üstünde ise neredeyse her 10 kişiden 9’unda prostat büyümesi görülür.

Sık idrara çıkma uyku kalitenizi bozabilir

Büyüyen prostat, mesaneden idrar akışını engeller ve özellikle gece sık idrara çıkmaya neden olarak uyku düzenini bozar. Prostat büyümesinin başlıca belirtileri şunlardır:

  • Sık idrara çıkma, özellikle gece
  • İdrar yaparken zorlanma
  • İdrar akışında azalma veya kesiklik
  • İdrarı tam boşaltamama hissi
  • İdrara başlamada gecikme
  • Ani idrar yapma isteği

Su buharı enerjisiyle prostat küçültme yöntemi

İyi huylu prostat büyümesinde tedavi, prostatın büyüklüğü ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri, fitoterapi ve cerrahi seçenekler mevcuttur. Son yıllarda tercih edilen minimal invaziv yöntemlerden biri olan Rezum (su buharı tedavisi), steril su buharının endoskopik iğne yardımıyla prostat dokusuna verilmesiyle uygulanır. Buharın ısı enerjisi, büyümüş prostat dokusunu küçültür ve idrar kanalındaki baskıyı azaltır.

Cinsel fonksiyonlar korunarak tedavi mümkün

Su buharı tedavisi, cinsel fonksiyonlarını korumak isteyen hastalar için sıklıkla tercih edilir. Tedavi kararı, hastanın durumu ve hekim değerlendirmesiyle birlikte alınır. İlaç tedavisine yanıt vermeyen, ilaç yan etkilerinden rahatsız olan, prostat büyüklüğü orta derecede (30-80 gram) olan, genel anestezi riski yüksek veya daha az invaziv tedavi arayan hastalar için uygundur. Kan sulandırıcı kullanan ve bu ilaçlara ara vermek istemeyen hastalar da bu yöntemi tercih edebilir.

Rezum tedavisi genellikle hafif sakinleştirici eşliğinde 10-15 dakika sürer. İşlem sonrası hasta kısa süre hastanede kalır ve normal yaşamına dönebilir. Tedavi edilen prostat dokusu zamanla vücut tarafından emilerek küçülür, böylece hasta cinsel fonksiyonlarını ve idrar yapma işlevlerini rahatlıkla sürdürebilir.

Rezum tedavisinin avantajları:

  • Minimal invaziv olması nedeniyle riskler azalır
  • Hasta 48-72 saat içinde günlük aktivitelerine dönebilir
  • Cinsel fonksiyonlar korunur, retrograd ejakülasyon riski düşüktür
  • Hastanede kalış süresi kısadır
  • Orta büyüklükteki prostatlarda erken müdahale imkanı sağlar
  • Düşük kanama riski nedeniyle kan sulandırıcı kullanan hastalar için uygundur

Prostat büyümesi yaşayan erkeklerin yaşam kalitesini artıran bu tedavi yöntemi, minimal invaziv yapısıyla da dikkat çekmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı